11 Aralık 2010 Cumartesi

Büyük Derbi; LigTv - Beşiktaş

Sevgili LigTv spikerleri;

Her maçta, Beşiktaş'ın rakiplerini Barcelona kıvamında övmeniz ve hayranlığınız, her an gol yiyecek diye yaşadığınız heyecan, gol görürse kalesinde gevşek gülmeleriniz, maç bitmeden yaptığınız eleştiriler ve amaca ulaşmayınca unutup gitmeniz, her golü büyük bir çoşku ile kutlamanız, Beşiktaş puan kaybedince çıkacak olan reytingin ağzınızın sularını akıtması, taraflı olarak yaptığınız yorumlardan, Beşiktaşlı olmayan herkesin o maçı yorumlamasından,

Zaten Bıktık!
Sesimiz kısılana kadar bağırdık!
Öfkemizi kustukça görmezden geldiniz!
Paramızla bizi rezil ettiniz!
Her programınızı ve maçımızı tek tek analiz ettik. Şimdi, bazıları "hep size mi?" diyor, "Evet, hep bize!" diyoruz.
Trabzonspor'un başarısını takdir ediyoruz. Onlara neden yapılmıyor? Çünkü onlar, henüz tehlike içermiyorlar. Sempatik geliyorlar. O 2 büyük kulübün varlığına düşman değiller. Şampiyon olurlarsa biraz daha satarlar ne de olsa paketlerini, tıpkı Bursa sayesinde artan gelirler gibi.
Biz bu hesapları bilmiyor muyuz kardeşim?
Nasıl olsa, Beşiktaşlılar alır ve almak zorundadır. Onları yıkın geçin. Ne de olsa 2 büyük kulübünüzün varlığını tehdit eder ya da direkt Aziz Yıldırım gibi bunu kulağınıza fısıldamadan milyonların önünde dile getirir. Beğenmediği adamı KanalTürk'e gönderir...

Biz hakikaten bıktık.
Ama biliyoruz, sesimizi duymayacaksınız.
Kasımpaşa, Beşiktaş ile oynayınca yerlere göklere sığmayacak. Küme düşse bile...
Hiç bitmeyecek bu zulmünüz.

Ama bıktık kardeşim sizden! Ve herkesi buna inandırmanızdan!
Markus Merk ile birleşerek yarattığınız tabanda açıkça görülüyor oysa ki yaptıklarınız.

Biz tek tek olayları saymaya da üşeniyoruz.
Bravo size.

Ama siz böyle kalın.
Biz Beşiktaş'ı daha çok seviyoruz sayenizde...

Not; Guti, Noel tatili için kırmızı kart yedi dediniz ya, sizin içinizdeki pisliğe söyleyecek lafımız yoktur daha. Yazıklar olsun. Aklına ilk geleni ALÇAKÇA söyleme cesaretini kimden buluyorsanız artık...

Not 2; Spiker ve futboldan anlayan adam olarak koyduğunuz herif, Beşiktaş'ın Avrupa Kupası maçı olduğunu ve tatile geç gireceğini bile bilmeyecek kadar aciz. Ama bunu söylemezsiniz. Bu sizin futboldan anladığınız. Küfüre karşıyız ama...

Akıllı Ol Ulan!

Bursaspor ve onun ırkçı, şerefsiz taraftarı iyice zıvanadan çıkmış vaziyette.
Yaptıkları haltları yazacak değiliz ama Bursaspor utanmadan ve sıkılmadan hatta yüzsüzce bir açıklama yapmış. Buna gereken cevabı vermek zorundayız. Buyurun;

Demişler ki;
"Tüm spor kamuoyunun kamera kayıtları ile TV 'lerden açıkça gözlemlediği gibi, maç öncesi saha dışı olayların yegane nedeninin "Beşiktaş taraftarlarının polis bariyerlerini tekmeleyip kırarak Bursaspor taraftarlarına saldırıda bulunmuş" olması , Taraftarları taşıyan otobüslerin iki kez aramadan geçmiş ve tüm suç oluşturabilecek unsurlarından temizlenmiş şekilde stada gelmiş olması,"

Cevap
Kardeşim, sen ağzınla söylüyorsun, götümüzle anlamamızı bekliyorsun. Senin taraftarın binbir türlü alet ve edevatla geldi mi İstanbul'a? Bu bile yeterince berbat bir hareket değil mi? Üstüne bir de utanmadan "temizlendiler ama" diyorsun. Şunun Türkçe'sini söylesene; "bizim taraftar 2 otobüs dolusu döner bıçağı ve çeşitli saldırı aletleri getirdi ama hepsi yakalandı. Yakalandıysa sorun yok. Kullanamadılar nasıl olsa." Peki ya niyet? Getirmişsiniz ulan işte. Ne bok yemeye geldiğiniz gayet ortada.

Demişler ki;
"Olaylar sonrası göz altına alınan ve tutuklanan taraftarların tamamının Beşiktaş taraftarlarından ibaret olması, tek bir Bursaspor taraftarının şu ana dek göz altına alınmamış, tutuklanmamış olması, hadisenin bütün çıplaklığı ile ortada olması, Bursaspor taraftarlarınca atılan şişeden yaralandığını TV Kanallarında İddia eden bir bayanın , Beşiktaş taraftarlarınca yaralandığının tüm delillerle sabit olması ancak yaygın medyanın haksız ve vicdansızca propagandası sonucu Bursaspor kulübüne ceza kararı verilmesinin zeminini yaratılmış olması,"

Cevap
Ulan, hem medyayı örnek gösteriyorsun hem de medyaya laf atıyorsun. Bu ne yaman çelişki Bursacık? Sen hem kamera kayıtlarını ve medyanın Beşiktaş'a nasıl yüklendiğinden bahsediyorsun hem de "yaygın medyanın" muhalefeti diyorsun. İşine geldiği gibi mi olsun diyorsun? Nasıl da gerçekleri çarpıtıyorsun uyanık yönetim seni... Peki ya neden "Ermeni köpekler, Beşiktaş'ı destekler" sloganından bahsetmiyorsun? Unuttun mu? Savunma lan ırkçı taraftarını utanmaz herifler. Sizde yüz yok, gerçekten yok. En az onlar kadar suçlusunuz en az onlar kadar vurdumduymazsınız. Bu taraftarın kimi örnek aldığını görüyoruz. İnsan bir özür diler, ama işine gelmeyince açıklamaya bile koymazsın zaten. Hayat size mi güzel lan? Az bile ceza yediniz ona yanıyoruz bir de üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Devam...

Demişler ki;
"Bursaspor Kulübü Taraftarlarının 2009-2010 sezonunda Fair Play centilmenlik adına ne kadar ödül varsa topladığı bir realite iken ve çokça uzun zamandır seyirci- Kulüp-Şehir dayanışması ile ŞİDDETE KARŞI topyekun verdiğimiz savaş meyvalarını vermiş iken bu önyargının tarafımızdan anlaşılamadığı, Profesyonel Futbol Disiplin talimatındaki hükümlerde birkaç saha içi koltuk kırmanın bu şekilde ağır bir cezaya mesnet olamayacağı?"

Cevap
Size o ödülü verenin Allah belasını versin. Diyarbakırspor'a ve taraftarına yaptıklarınızı unutan zihniyete yazıklar olsun. Onların görmezlikten gelmesi getirdi durumu bugünlere. Buna rağmen ödüller aldınız. Başka bir yerde olsa bok oynardınız o maçları. Bir de üstüne 3 puan verdiler size. Yazıklar olsun o ödüllere. Sizin tek gerçeğiniz var ırkçılık! İşte, Türkiye'nin durumu budur. Kayırma bir kez başlayınca sonu gelmiyor!

Demişler ki;
"TV görüntülerinde oyuncumuz Volkan`ın Rakip takım oyuncusuna faul yapmadığı halde sarı kart gördüğü, protestosu olmadığı halde ikinci sarı kartı yersiz ve hararetle gördüğü dolayısıyla Bursaspor takımının haksız bir biçimde sahada 10 kişi bırakıldığının tüm tarafların ortak gözlemi olduğu ,tecrübeli eski hakemlerin bile haksızlığı program yayınlarında açıkça tesbit ettikleri, Dolayısıyla taraftarımızın tahrik olmasının idrak edilmesi gereği, 6 puanlık maç olarak nitelendirilen kritik önemde bir maçta bu kadar hakem hatasının taraftarda doğal bir tahrik unsuru yaratacağının göz ardı edilmemesi,"

Cevap
Hani yaygın medya "tü kaka" idi? Lan 3 satır önce salladığınız adamların gölgesine niye giriyorsunuz şimdi? Bu hafta Guti aynı şekilde atıldı. Ne oldu? Ona da sahip çıkar mısınız? Yoksa sadece yüzsüz mü kalırsınız? Bu kadar mısınız siz? Alçak mısınız? Ve bir de utanmadan, bizim sizi tahrik ettiğimizden bahsediyorsunuz. Ha ama şu olay diye bahsetmiyorsunuz. Peki o topçu parçasının 3 dakika sahada kalıp tribünleri galeyana getirmesi? Yoo ama siz haklısınız, unutmuşuz. Ne de olsa o tahrik değil. Ulan sen yönetim olarak 6 puan diye bakarsan maça ne kadar aciz olduğunu göstermiş olursun. Bu mu bahane? Size, şunu söyleyelim; ne zaman 6 puan için gelirseniz İnönü'ye, nah alırsınız onu! Bu kadar mı aciz, bu kadar mı aç gözlüsünüz? Yazıklar olsun. Hakeme işine gelince medyayla giydir, işine gelmeyince yaygın medya bıdı bıdır. Ağzımızı bozdurtmayın lan.

Demişler ki;
"Sahaya giren kişinin Bursasporla yakın-uzak ilişkisi olmayan akıl selim sahibi biri olmaması nedeniyle bu fiilden dolayı da misafir takım kulübünün cezalandırılmasının gerek fiili gerekse hukuki büyük bir hata olduğu,Federasyonumuz tarafından seyircisiz cezaların verilmesinin arzulanan Fair Play havasını yaratmamıza katkı sağlamayacağı . genel Amacın Futbolda Fair Play ruhunu öne çıkarmak olduğu, seyircisiz cezalar dışında bunun başka çarelerinin de aranması, dolayısıyla kulüp idarecileri olarak bizlerin bu konuda elimizin kuvvetlendirilmesi de gerekli olduğu ,"

Cevap
Sizin her işiniz zaten "tek kişinin yaptığı herkesi yansıtmayan" işler. Ulan, binlerce taraftarın "Ermeni köpekleri", "PKK dışarı" laflarını söylerken aklı selim miydi? Hanginizde gram beyin var ki? Sahaya atlamasa ne fark eder? Zaten sizin yanlışlarınız hep kişilere özel. Süper taraftarınız var. Hatta spikerleriniz. Ne güzel çağırıyor Heykel'e filan insanları. O da zaten istisnai durumdu. Bütün istisnalar sizi mi buluyor ulan! Hala sorunu nasıl çözeriz diye gerçeği kabul etmiyorsunuz bir de üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Zeka yoksunusunuz. Vallahi de billahi de.

Sonuç;

Trabzon'a Rum, Beşiktaş'a Ermeni, Diyarbakır'a PKK, Karşıyaka'ya Yunan diyen taraftar grubu hala görmezden geliniyor ve büyük cezalar almıyorsa, susun oturun. Buna şükredin. Çünkü ancak Türkiye'de böyle bir savunmayı yapacak kadar yüzsüz olabilir bir kulüp. Ne de olsa, hiç ceza almadı hep es geçildi. Götünüz iyice kalktı açıkçası.

Oturun bir düşünün. Azcık utanmanız arlanmanız olsun. Herkes sizden yaka silkiyor ama siz neyinize güveniyorsanız böyle alçakça açıklamalar yaparak gerçekleri unutturmaya girişiyorsunuz.

Kim şımarttı ulan sizi böyle?

Sizin ırkçı taraftarınıza da, size de yazıklar olsun.

Son maçınızı kazanamadığınız için düştünüz ama onun suçunu bile başkasına attınız. Oysa ki biz, sizin düşürülmemek için daha önce nasıl kollandığınızı da biliyoruz. Hem de yasalarla oynanarak.

Sen kendi göbeğini kesemiyorsun ve başkasına bok atıyorsun, senin angut taraftar kesiminde buna inanıyor.

Siz hakikaten aciz bir takım ve taraftarsınız. Biz, iyinizi, kötünüzü birbirinizden ayırmıyoruz bundan sonra. Hepiniz aynı boksunuz.

Oldu mu?

Bir daha NAH şampiyon olursunuz bu ülkede.

10 Aralık 2010 Cuma

Süper Lig 16. Hafta / Eskişehirspor - Beşiktaş

Gün; 10 Aralık Cuma 2010
Saat; 20:00
Yer; Eskişehir Atatürk Stadı.
TV; LigTV

5 Aralık 2010 Pazar

"Ermeni Köpekler, Beşiktaş'ı Destekler"

Sana, küfürsüz bir söz söylemenin imkanı yok maalesef. Hatta seninle tartışmanın da anlamı yok. Ne desek, ne sözler döksek de, anlamayacağını biliyoruz. Hatta sana önce sahadaki on bir kişi, sonra da tribündeki onbinlerce kişi gereken cevabı vermiştir.

O yüzden, bununla idare et şimdilik;

Girdi mi?

Maçın Ardından...

Sahaya giren ikinci "Top"...

Mücadele, her yerdeyiz...

Bekleyiş...

Her yerdeyiz demiştik!

Rahat uyu...

Hem suçlu hem güçlü..
.
Türkiye'deki futbol gerçeği..
.
Bernd Schuster

Bir maçtan daha fazlasını kaybettin...

Kralımız çok yaşa!

Unutmadık...



Ve Delinho'nun "topa" müdahalesi... Guti pas istiyor gerçi ama olsun...

Yeter Ulan!


Beşiktaş - Bursaspor maçı öncesi ve maç sırasında yaşanan, her türlü iyi niyeti suistimal eden, iki tarafa da büyük zararlar veren, maça döner bıçaklarıyla gelen, maçtan önce bir insanı bıçaklayan ve yaralayan, döven, saldıran, küfür eden tüm taraftar kılıklı hayvanlara YETER ULAN! diyoruz.

Yeter be kardeşim! Laftan anlamıyor musunuz?

Beşiktaş - Bursaspor / Maç Analizi

Beşiktaş, bu sezonun en iyi futbolunu oynamıştır!
En başından beri belirttiğimiz futbolun emarelerini bu maçta görmüş olduk.
Baştan sona üstün ve bir o kadar da akılcı bir futbolla sahadaydı takımımız. Günümüz futbolunun gerektirdiği her şey yapıldı;

- 20-30 metrede oynamak.
- Doğru pozisyon almak.
- Pres.
- Yaratıcılık.
- Takım halinde hareket.
- Az bireysel hata.
- Başarılı paslaşmalar.

Bunlar gerçekten maç boyunca yılmadan takımımız tarafından sergilendi. Nitekim, aylardır eleştirilen, defansın önde kurulmasının faydasını da görmüş olduk. Bursaspor, ne zaman çıkmaya çalışsa, orta sahada Ersan ve Toraman'ın basıp almaları da bunu kanıtlar nitelikte. Zaten doğrusu da buydu. Yani aylardır yapılmaya çalışılan, istenilen bu tarz bir defanstı. Öyle ki, araya atılan hiçbir topa ya da defans arkasına sarkan hiçbir hücum organizasyonuna maruz kalmadık.

Demek ki neymiş?
Savunmadaki oyuncular, sisteme alışıp, onu uygulamaya başlayınca gayet etkili olunabiliyormuş. Beşiktaş tekrar topla oynama istatistiklerinde tavan yaptı. Takımın ve defans bloğunun kendisine güveni geldi, sistemin oturmaya başladığı görüldü.

Orta sahaya söylenecek söz yok. Olağanüstü oynadılar. Yardımlaşma ve pozisyon alma had safhadaydı. Kimseyi geçirmediler ve doğru noktalara, harika presler uyguladılar. Bunun neticesinde başarı da kendiliğinden geldi. Bursa orta sahası, kısa zamanda teslim alındı.

Forvet yine kusursuzdu. Özellikle Ali Küçik, yaşına rağmen çok bilinçli oynuyor. Belki harikalar yaratmıyor ama doğru şeyleri eksiksiz yapıyor ve katkısı büyük oluyor. Oyundan çıkarken ona yapılan tezahürat ve gözlerindeki mutluluk, yumruklarını sıkarak sevincini göstermesi, bizi çok mutlu etti. Gözlerimizi doldurdun be Ali Küçik. Sen bu takımın yeni parçası olacaksın. 33 yaşındaki Fatih Tekke'yi zorla kazanmamızı söyleyen basına, Schuster'in en büyük tokadı oldun. Böyle kal ve devam et, arkandayız.

O kadar güzeldi ki her şey, neyi yazacağımızı şaşırdık açıkçası. Bu kadar eksik kadroya rağmen sahada gösterilen futbol parmak ısırtan cinstendi.

Cenk, kimi zaman hatalar yapsa da, hatta birisinde az kala "büyük" hata yapacak olsa da, kalede kalmaya devam etmeli. Kendisini, Hakan'dan uzak bir yerde yetiştirmeyi teklif ediyoruz.

Delinho, sana söz söylemek ne mümkün? Zaman zaman kızsan da, hala olağanüstü bir oyun oynuyorsun. Her zaman takımdaki dirence katkısı çok yüksek. Ayrıca bugün içe kat ederek, Schuster'in istediklerini yapmayı başardı. Tek eksisi, daha önce pek yapmadığı bu olayı neticelendirecek pasları vermekti. Onları da yapacağına inanıyoruz. Pres ve defansif olarak çok iyiydi.

Ersan ve Toraman, ikisi de basit hatalar yapmadılar ve yine Schuster'in sisteminde korkuya yer olmadığını anladılar. Kendilerine güvenleri gittikçe artıyor. Basit kişisel hatalardan uzak kalıp, doğru yere konuşlandıklarında, bugün olduğu gibi orta sahada basarak Beşiktaş'ın pozisyon yemesini engelleyebilirler. Çünkü, esas olarak forvetin presinin sonuç vermesi de buna bağlı. Forvete yakın oynadığınız sürece başarınız artacaktır bugün olduğu gibi. Bravo.

Hilbert, sen nasıl bir adamsın öyle? Biz demiştik, Hilbert, sağ bek pozisyonunda harika oynuyor ve oynayacaktır da diye. Yanıltmadı bizleri. Kendi yerini buldu. Hırsı, azmi, mücadelesi, taraftarı seven yapısıyla her zaman ilk 11'de oynayabilir kendisi. Bindirmeleri ve yavaş yavaş artan form grafiği bizi umutlandırdı. Ülkedeki en iyi 3 sağ bekten birisidir artık.

Guti, seni yorumlamak ne haddimize. Gönüllerimizin kaptanısın. Sana söylenecek her şey eksik, kifayetsiz kalır.

Ernst, sistemin kilit adamı olarak, takım maça ağırlığını koyduğunda o da daha iyi oynuyor. Özellikle çift yönlü olarak oyunu sürkülase etti maç boyunca. Kendisinin asıl mevkisi ve oyun yapısına uygun yerde görev verildiğinde gerçek bir yıldız. Nefes aldırmadı ve doğru olan her şeyi yaptı.

Aurelio, defansın içine gömülmeden oynatıldı ve asıl görev yerini bulunca "silik" görüntüsünden eser kalmadı. Eski Mehmet'in görüntüsünü bırakın, yepyeni bir Mehmet görüntüsü verdi. Maç boyunca hep doğru pasları ve presleri yaptı. Takıma katkısı olağanüstüydü.

Necip, yaşı genç ama aklı ve yaptıkları çok büyük. Belki de bugün sahada en iyisini sergilemedi ama hangi takımda ve kimlerin önünde oynadığının sonuna kadar farkında. Hocasının güveneceği ama muhtemelen 11'de oynatmayacağı bir yetenek. Her şey zamanla yerine oturacaktır.

Holosko, ne kadar küfür edilse de, gol de kaçırsa, kendini henüz toparlamasa da, şunu fark ettik ki, belki de biz Holosko'dan çok fazla şey bekliyoruz ve o da bunları yapmaya çalışıyor. Biraz fazla abartıp sonra ondan da fazla kızıyoruz. İyi bir yedek olacaktır muhakkak. Yine de elinden geleni yaptı, özellikle rakip sahadaki presi takdire şayandı.

Beşiktaş genel olarak eksiksizdi. Bu takım oyununa yapılan büyük bir katkıydı. Takımın kendisine olan güvenini yerine getirdi.

Ayrıca, Ersan'ın, Schuster'in tepesine çıkarak golün sevincini yaşaması ve Schuster'in ardından dönüp ona sımsıkı sarılması, Schuster'in ne kadar sevildiğini ve takımdaki dayanışmanın, birbirine alışmanın ve güvenin, sevginin en önemli göstergesiydi.

Sonuna kadar başarılı bir maç çıkarıldı. Aylardır söylediğimiz gibi Schuster sistemine yakın oynandığında gerçekten harikalar yaratılabilir tek sorun alışmaydı, onu da geçmiş gibiyiz. Daha doğrusu, ilk yarının sonlarına doğru tekrar yükselişe geçti takım. İkinci yarı yeni transferler ve vizyonla çok daha başka bir takım görülecektir.

Sezonun zor ve haksız eleştirilen bir bölümünden buraya gelmek her babayiğidin harcı değildir. Beşiktaş, artık istediği futbola giderek yaklaşmakta.

Son 3 maç ne olur? diye bir dosya hazırlamıştık ama yayımlanamadı. İlk tahminimiz de böylece tutmuş oldu. Basının dediği "hani Schuster'in sistemi?" eleştirisi de son buldu. Bizim de dediğimiz gibi, Dayı, bu işten vazgeçmezdi. Sadece olması gerekeni yaptı GS maçında ve kazandı. Şimdi yine, topla oynayan, pozisyon bulan ve nefes aldırmayan biziz.

Sonuç olarak, sahanın her yerinde 3-4 futbolcuyla pres yapan, top kapan, oynayan, pas yapan, defansı önde kuran(!), orta sahada yaratıcı, mücadele gücü yüksek, kendine güveni tam, futbol oynamayı seven ve artık gerçek bir takım olan Beşiktaş'ı gördük.

Ayrıca taraftar gerçekten OLAĞANÜSTÜYDÜ!

Schuster'e sonuna kadar güvenmeye devam. O bizim için çok büyük bir şans.

Bundan sonra şampiyonluk yarışı; Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında geçecektir. Ve hatta, son yılların en çekişmeli ve keyifli şampiyonluk mücadelesine hazırlıklı olmalıyız.

Beşiktaş geliyor!