




" FC Porto tarafından keşfedilerek bu takımın genç takımlarında oynadı. 2002-03 sezonunda kiralık olarak gönderildiği U.D. Leiria takımında profesyonel oldu. Ertesi sene tekrar Porto'ya döndü ve takımıyla ilk lig maçına 21 Eylül 2003'te Benfica ile oynanan ve 2-0 kazanılan maçta çıktı. Almeida bu maçta sadece üç dakika oynadı. Ancak bu sezonda fazla forma şansı bulamayınca ilk olarak daha önce de kiralık olarak oynadığı Leiria ile Boavista FC takımlarına kiralandı. Porto'da 2 Superliga, 1 Şampiyonlar Ligi 1 de Kıtalararası Kupa şampiyonluğu yaşadı.
2006-07 sezonu başında Werder Bremen'ne kiralık olarak transfer oldu.Bremen'de ilk lig maçına 13 Ağustos 2006'da Hannover 96 ile oynanan maçta çıkarken, yine bu maçta ilk lig golünü attı. Ağustos 2007'de Porto'nun forvet mevkisine ihtiyaç duymamasıyla Bremen'in dört yıllık sözleşme teklifini kabul etti. 2007-08 sezonu öncesinde Miroslav Klose'nin de Bayern Münih'e transfer olmasıyla ilk 11'de oynama şansını yakaladı. O sezon ligde 23 maça çıkıp 11 gol attı. Almeida 2006 yılında Bremen'le Almanya Lig Kupası ve 2008-09 sezonunda da Almanya Kupası şampiyonluğu yaşadı. Takımının 2-1 kaybettiği 2009 UEFA Kupası Finali'nde kart cezalısı olduğu için forma giyemedi.
Hugo Almeida 2010-2011 sezonunda Werder Bremen forması ile 13 maçta 9 gol attı. "
Transfer neredeyse netlik kazanmış durumda. Bu transferler ilgili detaylı bilgiler henüz ulaşmasa da, bonservisiyle birlikte alınma ihtimali çok çok yüksektir.
Şimdi birkaç soruya cevap verelim;
Hugo Almedia Nasıl Bir Oyuncudur?
Hugo, kesinlikle çok yetenekli bir forvet oyuncusu. Her iki ayağını da kullanabilen, fazla hızlı olmasa da, pozisyon bilgisi ve son vuruşlardaki yeteneği oldukça yüksek bir oyuncu. Klasik tabirle "Ceza Sahası" golcüsü değildir. Özellikle ceza sahası dışından oldukça etkili vuruşlara sahip. Şutlarının tanımını ise ancak şu şekilde yapabiliriz -teşbihte hata olmaz-; mermi sıksan daha iyi... Rakip defansı rahatsız eden, fiziği ile hava toplarında çok etkin, çalım atabilme özelliğine sahip, kolay kolay yılmayan, ileride top tutabilen, pas atabilen, pres özelliği nispeten az fakat her zaman tehlikeli bir forvet. İstatistiklerine bakarak yanılmamak gerekir. Kendisinin oynadığı takımlarda her zaman önünde çok iyi forvetler yer aldığı için fazla şans bulamamıştır ancak buna rağmen Portekiz Milli Takımı'nın oyuncularından biridir. Ayrıca zamanında Q7 ile aynı takımda oynamış ve çok iyi anlamışlardır. Bu transferde Q7'nin de etkisi olduğunu ve takımı onun üzerine kurduğumuzu söylemek mümkün. Çok başarılı ve etkili bir forvet. Hem Türkiye Süper Ligi'nde hem de Avrupa'da, günümüz ve Schuster'in futbol anlayışına uyum sağlayarak bize güç katacağını düşünüyoruz. Mermilerini, pardon, şutlarını merakla bekliyoruz. Sık sık tribünleri ayağa kaldıracak, hırslı ve vazgeçmeyen bir oyuncu. Ayrıca taraftarın da etkisiyle gücüne güç katmaya gelecektir, bizim gibi...
Hugo Almedia, Bize Nasıl Fayda Sağlar?
Hugo, oyun karakteri itibariyle hem fiziksel hem de yüksek teknik becerisi ve topa hakimiyeti ile Beşiktaş'ın yıllardır aradığı tehlikeli futbolcu tipine çok yakın ve çok faydalı olması muhtemel bir oyuncudur. İlhan Mansız tarzına oldukça yakındır. Q7'nin özellikle bu futbolcuyla çok iyi anlaşacağı kesindir. Artık yapılan ortalardan gol atma gibi uzun yıllardır Beşiktaş'ın mahrum kaldığı bir hücum organizasyonunu yaratacak ve bir ihtimal daha sağlanacaktır gol yollarında. Yeni bir seçenek yaratılacaktır. Beşiktaş'ın yakaladığı pozisyonları değerlendirme ihtimali daha yüksektir. Sahada asla vazgeçmeyen ve sisteme uyum sağlayabilen, teknik ve taktiksel yönden eksikleri bulunmayan, komple bir futbolcudur. Kanatların var olduğu bir takımda, Hugo Almedia, varlığını ve futbolculuğunu kanıtlayacaktır şüphesiz. Ayrıca karakter olarak son derece sıcakkanlı ve eğlenceli bir futbolcu ama saha dışında.
Neden Beşiktaş'a Geliyor?
Daha önceki Fernandes yazımızda da belirttiğimiz gibi, artık bu tarz kompleksleri aşmak gerekmektedir. Hagi, Galatasaray'a geldi ve kötü bir futbolcu muydu? Niye geldi o zaman? Bizim transferlerimiz de buna benziyor tam haliyle. Gelmeleri için birçok neden bir araya gelmiş durumda. Artık bulundukları liglerde ve takımlarda miadlarını doldurmuş ama futbolculukları konusunda şüphe olmayan insanlar bunlar. Tıpkı Q7'nin her zaman Avrupa'da isminin geçmesi ve geçeceği gibi bir durum fakat Beşiktaş'ta ve çok mutlu olduğunu defalarca söyledi. O yüzden, Hugo, ne kariyerini bitirmeye ne de son şansını kullanmaya geliyor. Avrupa'da etkin ve tanınan bir takıma geliyor. Ayrıca fazladan bir şans yaratıyor kendisine. Hugo, her zaman yurtdışında oynayabilecektir.
Niye Vazgeçiyorlar Ondan?
Daha önce de (!) dediğimiz gibi, takımların ve sistemlerin her zaman uyum sağlaması mümkün değildir. Kendisi de çok iyi forvetlerin arkasında beklemesi bir yana, o antrenöre hitap etmemektedir. Ve bunun gibi onlarca sebep. Ama bu ihtimallerin hiçbirisinde "kötü futbolcu" fikriyatı yoktur ve olmayacaktır da.
Doğru Bir Transfer mi? - Doğru Transfer Puanı Uygulaması -
Kesinlikle. Hatta bizim DTPU değerlendirmemize göre -detaylı bilgi için tıklayınız- kendisinin puanı; 10 / 8.1. Bu oran Fernandes'ten sonraki en yüksek orandır. Hem yaşı hem de gelecek vaat eden, daha doğrusu Avrupa'ya pazarlanabilmesi her zaman mümkün olan bu futbolcudan Beşiktaş'ın zarar etmesi mümkün değildir. Zaten, düşük bir bonservis bedeliyle takıma katılması en yüksek ihtimaldir. Beşiktaş'ın dirençli ve korkutucu bir forvete ihtiyaç duyduğu uzun zamandır malumunuz. Ayrıca pres gücünden öte rakip defansı bekleten bir yapısı vardır. Her ne kadar Türkiye'deki çoğu defans zaten çakılı beklese de, Avrupa'da etkisi daha fazla olacaktır. Aynı zamanda, Avrupa kupalarında bulduğunuz pozisyonları değerlendirmek zorunda olduğunuz başka bir gerçek. Yoksa ilk Porto maçındaki gibi yenilgiden kaçamazsınız. Bulduğunuzu atmak mecburiyetindesiniz. Hugo, bunu sonuna kadar yapacak bir futbolcudur.
Taraftar Sever mi?
Taraftarla birlikte oynayabilen bir başka oyuncu. Artık ceza sahası dışından da ya da frikiklerden de gol atma ihtimalimiz olacak ve her duran topta, her topu ayağına aldığında ayağa kalkacağız. Her an her şeyi yapabilecek yetenek ve zekada bir oyuncu. Guti'nin ara paslarına kaçacak ve onları değerlendirecek, hiçbir zaman vazgeçmeyen, fiziğiyle sonuna kadar direnen ve hırslı bir oyuncu, daha da önemlisi başarıya ve kendisini sonuna kadar kanıtlamaya son derece aç kalmış bir futbolcudur. Tıpkı Q7 gibi. Sistemin vazgeçilmezi olacaktır.
Handikapları Nelerdir?
Uyum sorunu yaşamayacaktır lakin pres gücünün zayıf olması, sistemi sekteye uğratabilir. Buna ne tür önlemler alınacağı teknik heyetin becerisine bağlı. Belki biraz da agresif olmasından bahsedilebilir. Şu anda Bundesliga'da 3 maç ceza almış durumda. Schuster'in karizması ve otoritesinin buna mahal vereceğini düşünmüyoruz ama bir handikap budur bizce. Bir de açıkçası, biz bu tarz oyuncuları seven bir taraftar grubuyuz. Ne kadar sorun olarak algılanabilir, bilinmez. Aşırıya kaçılmadığı sürece tabii...
Başka?
Türkiye Ligi'ni sallayıp atacak bir futbolcuya sahip olacağız. Tıpkı Trabzonspor'un Jaja'sına benzer ve onun daha gelişmiş ve disiplinli bir versiyonuna sahip olacağız. Hatta direkt forvet oyuncusu olan haline. Ayrıca orta sahada dağıtacağı paslar ve oyun zekasıyla da "gelen topa vuran" santrfor olmadığını herkes görecektir. Çok umutluyuz.
Sonuç?
Beşiktaş, aradığı golcüyü bulmuştur. Pascal ruhuna sahip, hem antrenör hem de futbolcuları takıma katmaya devam ediyoruz. Beşiktaş ruhunu, sahada göreceğiz gibi artık.
Son derece başarılı bir transfer çalışması olur. Sonuna kadar bu takımda oynayacağına ve uyum sağlayıp zorluk çekmeyeceğine, karakter olarak da Beşiktaş'ımıza yakışacağını düşünüyoruz.
Umarız ki öyle olur.
Beşiktaş'ımıza hayırlı olsun.
Doğumu : 2 Nisan 1979 Brezilya, Paulista
Boy : 1.89 cm Kilo : 79
2001 yılında profesyonel olan Grafite ilk çıkışını 2005 yılında Sao Paolo takımı ile yaptı. 32 maçta 2 gol atınca Fransa'nın Le mans takımını dikkatini çekti.
Le Mans’da iki sezonda 51 maçta 17 gol attı. Güçlü fiziğiyle dikkat çeken Grafite Wolfsburgun dikkatinden kaçmadı.
2007 – 2008 sezonunda 24 maçta 11 gol attı.
2008 – 2009 sezonu kariyerinin patlama yılı oldu Edin Dzeko ile muhteşem bir ikili olan Grafite, 25 maçta 28 gol atarak Wolfburg'u Bundesliga’da şampiyon yaptı.
2009 – 2010 sezonunda ise 30 maçta 11 gol attı.
Transfer İhtimali;
Grafite'nin menajeri Pascal Carbon'un açıklamasına göre oldukça yüksek. Kendisi; "Grafite'nin birçok taliplisi var. Gelen teklifler arasında Beşiktaş'ın teklifi ilk sırada. Beşiktaş, Grafite için en doğru tercih olacaktır". Grafite'nin Dzeko ile birlikte yaşadığı "altın yılın" ardından bir düşüşte olduğu bilinen gerçek. Ayrıca yeni hocası ve yeni sistemde pek işler olmadığı ve onun için işlerin yolunda gitmediği de Almanya'da uzun süredir dile getiriliyordu. Kısa vakitte Almanya'dan ayrılması oldukça yüksek bir ihtimal. Kariyerinin son dönemlerini yaşıyor ve son transferini yapacak gibi görünmektedir. Almanya'da onun gibi maliyetli bir futbolcuyu kimse istememektedir.
Transfer İhtimali; %70.
Özellikleri;
Hava toplarına hakim ve rakip defansı yıpratıcı bir futbolcu. Pres gücü düşük, pozisyon bilgisi oldukça sınırlı. Hem kontra ataklarda yavaş hem de fizik/kondisyon olarak atılacak topları indirip, tutabilecek özelliklerini de kaybetmiş vaziyette. Bitiricilik yeteneği üst seviyede. Çalışma azmi oldukça düşük. Bir süredir futbola ilgisini kaybetmiş gibi görünmektedir.
Yorum;
Grafite, Beşiktaş'ın ve doğal olarak Schuster'in sistemine aradığı futbolcu değildir. Bize gereken, hava toplarına hakim ve rakip defansa baskı yaparak onların uzun top oynamasını sağlayacak bir futbolcudur. Ancak bu gerçekleştiği zaman, topla oyunda çok etkili olan Beşiktaş'ın gerçek gücü ortaya çıkacaktır. Grafite, bunu yapabilecek bir forvet değildir. Her ne kadar diğer özellikleri oldukça göz boyuyor olsa da, dediğimiz gibi esas olarak sistemin temel arzusunu yerine getiremeyecektir. Yoksa, Grafite'nin birkaç gol atması ve başarılı gibi gözükmesi oldukça normal. Ayrıca yaş itibariyle çok sıkıntılı. Fizik/kondisyon seviyesi de yerlerde sürünüyor. Mental olarak da uzun zamandır hazır değil, özellikle de Türkiye'de hiç hazır olmayacaktır. Psikolojik olarak çabuk dağılabilen ve geriye giden bir futbolcu. Katkısının muazzam olmayacağı kesindir.
Kendisini, Beşiktaş'ta yeniden doğacağını düşünmek fazlasıyla iyimser bir tahmin olur. Jübile yapmaya geldiğini ve para kazanmak istediğini görmemek için kör olmak gerekmektedir.
Doğru Tranfer Puanı; 5.2
_____________________________________________________
Roque Santa Cruz
Kariyer;
Doğum Yılı ve Yeri: 16 Ağustos 1981 Asuncion, Paraguay
Boy: 1.88 m
Kilo : 83 kg
Mevki : Santrafor
Kariyer : Futbola Paraguayın Olimpia takımında başlayan Santa Cruz golcülüğü ile bir anda tüm dikkatleri üzerinde topladı. Teknik direktör Luis Cubilla henüz 15 yaşında onu A takımda oynattı! 18 yaşında Paraguay’da yılın futbolcusu seçilen Rogue Santa Cruz kendini Bayern Münih’te buldu. Teknik direktörleri ile sorunları ve uzun sakatlıklar Münihte ona devamlı kadro şansı vermedi. 146 maçta 31 gol attı. Alman ekibinde aradığını bulamayan Santa Cruz 2007 yılında Premier Lig ekiplerinden Blacburn Rovers’ın teklifini kabul etti ve adanın yolunu tuttu. İki sezonda 54 maçta 23 gol atınca, çıkış arayan Manchester City’nin dikkatini çekti ve kendini bu takımda buldu.
Başarıları : 5 Bundesliga Şampiyonluğu, 4 Almanya Kupası, 1 UEFA Kupası, 1 Kıtalararası Süper Kupa.
Transfer İhtimali;
Son dönemde gittiği her takımda sorun yaşayan ve sakatlıklarla boğuşan Santa Cruz'a artık Avrupa'da yer yok gibi gözüküyor. Bir yerlere gidip, form tutup, geri dönmek son ve aslında düşük bir şans olarak kariyerindeki tek seçenek olarak gözüküyor. Bu tip durumlarda istikamet bellidir; Rusya ya da Türkiye. Bu yüzden de, talep olursa red edeceğini düşünmüyoruz. Beşiktaş isterse alır mutlaka. Fakat istediğini düşünmüyoruz. Bunu da katarak hesaba ihtimali de düşürüyoruz.
Transfer İhtimali; %40
Özellikleri;
Gole oldukça yakın ve son bitiricilik özelliği istisnai bir güce sahip. Lakin bunun dışında pek bir özelliğinden bahsedilemez. Kariyerindeki uzun sakatlıklar şu anda ne durumda olduğuna dair bir fikir veremiyor bizlere. Eski günlerinden yola çıkarak özelliklerini saymak yanıltıcı olacaktır.
Yorum;
Beşiktaş'ın Baros'u olacağı kesindir. Başka bir yoruma gerek yoktur kanaatimizce.
DTPU; 3.2
* İtalik olarak yazılan yazılar alıntıdır.